Amaç Zayıflamak etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Amaç Zayıflamak etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

24 Ağustos 2013 Cumartesi

Doğumdan sonra zayıflamak

Doğumdan sonra birçok kadın hamilelik döneminde aldığı kiloları verememekten şikayet eder oysa bu kilolardan kurtulmak için biraz çaba harcamak yeterlidir. Memorial Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Gökçe Günbey, Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Remzi Aydın ve Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Dyt. Şefika Aydın, doğum sonrası kilo verme ile ilgili sorularımızı yanıtladı.

Hamilelik döneminde kilo alma oranı ne olmalıdır?

Op. Dr. Remzi Aydın: Klasik olarak hamilelik dönemi boyunca 8 ila 12 kilo alımı normaldir dense de, her kadının hamilelik öncesi kilosu, metabolizması ve risk faktörleri farklı olduğundan standard bir limit koymak doğru değildir. Her kadın için bireysel olarak hesaplanmalıdır. Örneğin gebelik öncesi 90 kg olan ve şeker hastalığı riski taşıyan bir gebe için bu 6 – 9 kg olabileceği gibi, çok zayıf hamile kalan için 15 – 17 kilo bile sorun olmayabilir.

Doğum sonrasında hastaların kilolarıyla ilgili saplantıları oluyor mu?

Op. Dr. Remzi Aydın: Kadınların tabii ki fiziksel görünümleri ve kiloları ile ilgili kaygıları her zaman vardır ve olmalıdır da! Bu kendi vücudunu  beğenme duygusunu beraberinde getirir. Bununla beraber gebelik döneminin çok özel ve geçici bir dönem olduğu akıldan çıkarılmamalıdır ve bu dönemde klasik güzellik ölçütlerinin geçerli olamayacağı bilinmelidir.Unutulmamalıdır ki bu dönem geçicidir ve bu dönemin sonunda çifti büyük bir ödül beklemektedir!

Doğumun hemen sonrasında zayıflamaya başlamak kadını nasıl etkiler?

Op. Dr. Remzi Aydın: Doğumla beraber 4-6 kg arasında kilo kaybedildikten sonra, eğer doğru bir beslenme rejimi uygulanırsa düzenli bir şekilde ayda 1- 2 kg arasında verilebilir. Unutulmamalıdır ki çok az kalori almak hem loğusa sağlığı için zararlı olabilir, hem de sütün azalmasına yol açabilir.


Doğum sonrası yapılan diyetler zararlı olabilir

Annenin doğumdan hemen sonra düşük kalorili diyet yapması zararlı olur mu?

Uz. Dr. Gökçe Günbey: Yeterli ve dengeli beslenme ile anne hem kendi fizyolojik gereksinimlerini karşılamakta, hem de bebeğinin fizyolojik ve psikolojik açıdan gereksinimi olan anne sütünün yeterli miktarda üretilmesini sağlamaktadır. Bu dönemde annenin hem kendi sağlığı, hem de bebeğinin sağlığı açısından daha çok enerji, protein, vitamin ve mineral alması gerekmektedir.

Emziren annelerin, emzirme dönemi boyunca günlük enerji gereksinimlerine en az 500 kalori ilave edilmesi gerekmektedir. Gebelik döneminde normalden fazla kilo alan ve gebelik öncesinde de fazla kilolu olan annelerin emzirme döneminde vitamin ve mineral alımına dikkat ederek ayda 2 kilo kadar zayıflamasında bir sakınca olmadığı ve bunun süt üretimini olumsuz etkilemediği bildirilmektedir. Ancak emzirmenin herhangi bir döneminde günde 1500 kaloriden daha düşük diyetler asla uygulanmamalıdır.  Bu seviyenin altındaki enerji alımlarının süt üretimini bozmasının yanı sıra diğer besin öğelerinde de yetersizliğe yol açabileceği bilinmektedir.

Annenin beslenmesi sütün kalitesini etkiler mi?

Uz. Dr. Gökçe Günbey: Anne sütünün kalitesi annenin yediği gıdalardan direkt olarak etkilenmemekle birlikte,  sütün miktarı annenin aldığı sıvı gıdalarla ilişki gösterebilmektedir. Anne sütünün % 80’den fazlası sudan oluşmaktadır. Bu nedenle süt miktarının yeterli olabilmesi için annenin günde en az 3 litre sıvı gıda alması gerekmektedir.
Vejetaryen diyet ile beslenen annelerde protein ve bazı vitamin eksiklikleri görülebilmekte, bu eksiklikler takviye edilmediğinde bebekte de eksikliklere yol açabilmektedir. Ayrıca annenin diyetinin kalsiyumdan fakir olması durumunda, kalsiyum anne kemiğinden alınıp süt üretimine katılmaktadır. Bu durum hem anneyi, hem de bebeğin gelişimini olumsuz olarak etkilemektedir. Emzirme döneminde annenin iyot gereksinimi de normale göre artış göstermektedir. Özellikle guatr vakalarının fazla görüldüğü bölgelerde, bebekte ve annede eksiklik olmaması için iyot gereksinimi mutlaka karşılanmalıdır.  Sonuç olarak diyebiliriz ki;  vitamin, mineral, protein, yağ ve karbonhidratlardan oluşan yeterli ve dengeli beslenme hem anne, hem de bebek sağlığı açısından vazgeçilmezdir.

Doğum yapan anneler fazla kilolarını ne zaman vermeye başlar?

Dyt. Şefika Aydın: Anne sütü alan çocuk ilk 3-4 ayda normal bir gelişim göstermektedir. Dört aydan sonra büyüme hızı yavaşlamaya başlamaktadır. 6. aydan sonra da ek besin verilmeye başlanmaktadır. Ülkemizde annelerin çoğunlukla çocuklarını 1,5- 2 yaşına kadar emzirdikleri bilinmektedir. Gebeliğinde fazla kilo alan anneler hamileliğin ilk 4 ayını atlattıktan sonra toparlanma dönemi sonrası diyet yapmaya başlayabilirler.

Kiloları ne kadar sürede vermeliler?

Dyt. Şefika Aydın: Yapılan çalışmalarda hamilelik sonrasında haftalık 0.5kg kilo kaybı annenin gereksinimlerini azaltmamakta ve süte her hangi bir etkide bulunmamaktadır. Annenin aylık vermesi uygun görülen kilo 2’dir. Toplam süreç annenin fazla kilosuna bağlıdır. Gebeliğinde 15 kilonun üzerinde alan anne ile gebelik döneminde 9-12 kg alan annenin kalan kilosunu verme süresi kişiden kişiye değişmektedir. Fakat fazla kilolarda süreci daha uzuna yaymak kiloyu korumanın en önemli adımıdır. Hızlı verilen kilo annede kas kaybına sebep olur.
Yorgunluk, baş ağrısı, kan şekerinin düşmesi, stres, ağız kokusu kemik minerilizasyonunda azalma gibi birçok sağlık problemleri oluşturmaktadır.

Emzirmek forma sokar mı?

Op. Dr. Remzi Aydın: Emzirmek eylemi anne için yoğun bir metabolizma artışı demektir. Bu hem bebeğe verilecek sütün içindeki maddelerin kalorisi, hem de emzirme eylemi için harcanan kalori demektir. Bu kalori harcamaları tabii ki annenin forma girişini hızlandırabilir. Sadece dikkat edilecek nokta anne sütünü çoğaltabilmek için bilinçsizce kalori alışında artışa yol açmamaktır. Yoksa süt verildiği sürece forma girmek bir yana daha da fazla kilo alımına yol açılabilir.


Emziren annelere beslenme önerileri

Dyt: Sefika Aydın: Emziren anneler aşağıdaki önerilerimizi dikkate almalıdırlar.

• Doğumdan sonra bebek emzirilirken gebelik öncesi döneme göre daha fazla sıvı besin alınmalıdır. Emziklilikte su metabolizmasında artış vardır. Alınan su süt salgılanmasıyla, metabolik su ise artan yiyecek alımıyla artmaktadır. Süt miktarının değişmemesi için annenin sıvı alımını arttırmak gerekir. Günlük alınan toplam sıvı miktarı yaklaşık 3000 ml olmalıdır. Bu miktar pratik ölçüler ile 12 su bardağı su, süt, ayran, hoşaf, komposto, limonata, şerbet, meyve suları şeklinde önerilmelidir. Çay, kahve gibi içeceklerin süt verimini azalttığı bilinmektedir
• Kalsiyum yönünden zengin olan süt, yoğurt ve peynir belirtilen miktarlarda düzenli olarak tüketilmelidir.
• Her gün 1 adet yumurta ve 1 porsiyon etli sebze yemeği veya kuru baklagil yenilmelidir.
• Kuru fasulye, nohut, mercimek ve bulgur karışımı yemekleri, portakal, mandalina, domates, maydanoz, yeşil biber, taze soğan gibi C vitamini yönünden zengin sebze ve meyvelerle birlikte tüketilmelidir. Bireysel özelliklere göre gaz yapıcı besinler çıkartılabilir.
• Vitaminlerden zengin sebze ve meyveler diyette her öğün olmalıdır.
• Salam, sosis, sucuk gibi katkı maddesi içeren diğer hazır besinler mümkün olduğu kadar tüketilmemelidir.
• D vitamini besinlerde bulunmaz. Ancak güneş ışınlarının doğrudan cilde yansıması ile sağlanır. Bu nedenle emzikli anne güneşlenmeye özen göstermelidir.


Ev Hanımı Diyeti Listeleri

Ev kadınları, çok fazla iş yapmalarına rağmen kilo vermekte zorlanıyor. Yapılan araştırmalarda gösteriyor ki ev kadınları çalışan kadınlara oranla daha kilolu.

Ev kadınlarının kilo almasında bilgisayar ve televizyon karşısında sürekli kurabiye, kek, asitli içecekler tüketmenin önemli bir rolü olduğunu belirtti…

Ev kadınlarının kilo problemlerini ortadan kaldırmaları için alabilecekleri önlemler

- Salataları servis yaparken mutlaka kevgir kullanılmalı ki yağ servis tabağında kalsın.

- Etli yemeklere kesinlikle yağ ilave edilmemeli.

- Kendi yağıyla pişerse hem daha lezzetli olur hem de kalorisi azalır.

- Et suyunun jelini atıp kullanınız çünkü et suyunun jelinde yağ birikir.

- Yemeklerde tuz yerine damak tadına göre; nane, köri, karabiber, kimyon gibi baharatlar kullanmalı çünkü tuz vücutta fazla su birikimine sebep olur.

- Patates haşlanmış ya da fırında pişirilerek tüketilmedir. Eğer patatesi kızarmış seviyorsanız kendiniz yağsız patates cipsi hazırlayabilirsiniz. Patatesleri cips gibi ince ince kesip ısıtılmış, yağsız tost makinesinde pişirerek tüketebilirsiniz.

- Tavuğun derisi kullanılmamalıdır çünkü en fazla yağ bu bölümde bulunur.

- Etin görünen yağları ayıklanıp kullanılmalıdır.

- Yemek pişirirken yanmaz tava kullanınız.

- Yemekleri karıştırırken tahta kaşık tercih ediniz. Metal kaşık, sebzelerde C vitamini kaybına neden olur.

- Lokmaları 20-25 kere çiğneyiniz.

- Her gün yürüyüş ve egzersiz yapınız. Özellikle sabah açken yapılan bir saat tempolu yürüyüş, kilo almaktan koruyacağı gibi kilo vermeye de yardımcı olacaktır.

- Kabul günleri kilo almaya sebep oluyor. Böyle günlerde sebze ağırlıklı ve zeytinyağlı yiyecekler tercih edilmeli.

- Şekerli ve gazlı içecekler yerine ayran veya taze sıkılmış meyve sularını tüketmeye gayret ediniz. Vitamin ve mineral bakımından da oldukça zengin olan bu içecekler günlük vitamin ihtiyacınızı karşılamada katkıda bulunacaktır.

- Ağır hamur tatlıları yerine dondurma veya sütlü tatlıları tercih edilmelidir.

- Gün içerisinde televizyon karşısında yemek yemeyiniz. Televizyon karşısındayken hem ne kadar yediğinizi anlamazsınız hem de normalden daha hızlı tüketirsiniz.

Ev kadınları için 1 haftalık örnek diyet

1. GÜN

Kahvaltı
Şekersiz bitkisel çay, 2 adet ızgara sosis , 1 dilim kepek ekmeği, 1 domates, 2 yeşil biber.
SAAT 10.30 1 adet kabuklu elma.

Öğle Yemeği
1 adet fırında pişmiş karnıyarık, 3 yemek kaşığı yağsız pilav, 1 kase cacık, salata (Az yağlı).
SAAT 16.00 2 top dondurma, 2 kepekli galeta.

Akşam Yemeği
1 tavuk budu (Derisiz), 1 tabak bezelye-garni, 2 yemek kaşığı yoğurt, 1 ince dilim ekmeği, salata.

Gece
1 kabuklu armut.

2. GÜN

Kahvaltı
Şekersiz çay, 1 yumurta ve 20gr. sucukla hazırlanmış yumurta, 25 gr. kepek ekmeği, salata.

SAAT 10.30 1 portakal.

Öğle Yemeği
1 kase sebze çorbası, 4 ızgara köfte, 1 haşlanmış patates, 2 kaşık zeytinyağlı pilaki, salata.

SAAT 16.00 1 avuç ceviz, 1 kuru kayısı.

Akşam Yemeği
Balık ızgara- serbest, 2 kibrit kutusu helva, salata.

Gece
6 adet çilek.

3. GÜN

Kahvaltı
1 su bardağı süt, 2 kaşık müsli, 200 gr. karışık meyve.
SAAT 10.00 2 kepekli bisküvi, 20gr. kaşar peyniri.


Öğle Yemeği
2 kabak dolma, 3 kibrit kutusu tepsi böreği, 1 çay bardağı yoğurt, az yağlı salata.

SAAT 16.00 Şekersiz limonata, 2 krik krak.

Akşam Yemeği
1 porsiyon salçalı biftek, 1 zeytinyağlı enginar, 25gr. kepek ekmeği, salata.

Gece
5 malta eriği, 4 yeşil erik.

4. GÜN

Kahvaltı
Şekersiz bitki çayı, yumurtalı menemen, 25 gram kepek ekmeği, salata.
SAAT 10.00 Yarım muz

Öğle yemeği
1 kase domates çorbası, 2 adet hamburger köfte, 6 adet kızarmış patates, 1 bardak ayran, salata.
SAAT 16.00 1 kase diyet puding.

Akşam yemeği
2 biber dolması, 3 kaşık makarna, 1 su bardağı yoğurt, az yağlı salata.

Gece
1 su bardağı yeşil erik.

5. GÜN

Kahvaltı
Şekersiz ıhlamur (limonlu), 1 porsiyon peynirli omlet, 1 dilim kepek ekmeği.
SAAT 10.30 2 adet havuç, 1 salatalık.

Öğle yemeği
100 gram dana kuşbaşı ile hazırlanmış mevsim türlüsü, 4 yemek kaşığı bulgur pilavı, cacık, salata.
SAAT 16.00 1 su bardağı muzlu süt, 2 kepekli galeta.

Akşam yemeği
1 kase tarhana çorba, 4 kalem pirzola, 2 ince dilim kepek ekmeği, az yağlı salata.

Gece
1 su bardağı çilek.

6. GÜN

Kahvaltı
Şekersiz kuşburnu çayı, 1 yağsız tost, salata.
SAAT 10.00 1 elma.

Öğle yemeği
1 kase mercimek çorbası, 6 yemek kaşığı etli taze fasulye, 3 kaşık spagetti, 1 çay bardağı yoğurt, salata.
SAAT 16.00 1 portakal.

Akşam yemeği
1 tabak kıymalı ıspanak, 4 kibrit kutusu peynirli tepsi böreği, şekersiz komposto, salata.

Gece
Şekersiz limonata, 4 kepekli bisküvi.


7. GÜN

Kahvaltı
1 su bardağı portakal suyu, 1 orta dilim kepek ekmeği, 40gr. dil peyniri, 1 domates, salatalık.
SAAT 10.30 2 kuru kayısı.

Öğle yemeği
8 kaşık kuru fasulye, 4 kaşık pilav, 1 kase cacık, yıkanmış turşu, salata.

SAAT 16.00 6 adet erik, 6 adet çilek.

Akşam yemeği
1 su bardağı yoğurt, patlıcan salata, 2 ince dilim kepek ekmeği.

Gece
2 adet kivi.


Yemek Yiyerek Zayıflamanın Yolları

    Zayıflamak için yöntemler yiyerek zayıflama yöntemleri kuantumla zayıflama kuantum ile salata yiyerek.

    Sağlıklı beslenmenin gerçek sırrı nedir? iyi alışkanlıklar.. İşe nereden başlayacağınızla iglili bilgiler burada.. Kilo vermenin quantum fiziğinden daha zor olduğunu düşünebilirsiniz. İşte size 20 basit önlem…

    Öncelikle yiyecek günlüğü tutmalısınız. Protein, karbonhidrat,yağ gibi besinleri beslenme planınıza yavaş yavaş dahil ederekkilo verdiğinizi görünce şaşıracaksınız! Sadece ne yediğinize dikkat etmeniz yeterli!

1. Her zaman tatlı şeyler yiyin!
Evet her zaman. Yemekten sonra ufak bir parça bitter çikolatayemek size kilo aldırmaz. Bunun dışında minik kekler yada meyve iyi bir seçenek olabilir

2. Yağları çıkartın
Bir dilim pizzadaki yağları peçete yardımıyla azaltabilirsiniz. İlk bakışta haftada bir yenen bir dilim pizzadaki yağ size fazla gelmeyebilir. Ancak yıl içinde giysilerinize giremediğinizde öyle olmadığını görürsünüz.

3. Kemer takın
Yüksek kalorili ama düşük besin değerli yiyecekler yemek istediğiniz zaman açlık hissetmeyecek kadar kemerinizi sıkın. Ulaşmak istediğiniz bedene ininceye kadar nefes almanızı engellemeyecek şekilde bu taktiği uygulayın.

4. Sevdiklerinizle birlikte olun
İş arkadaşlarınız, dostlarınız veya ailenizden birileriyle vakit geçirin. Bu sıkıntılı dönemi daha rahatatlatmanızı sağlar.

5. Baharatlı gıdalar tüketin
Metabolizmanızı çalıştıran kapsaisin çok acı biberde bulunur. Acılı tavuk ile ayran için. Süt ürünleri kapsaisinin görevini yapmasına sudan daha çok yardımcı olur.

6. Süt için
Günde alınan 1800 mg kalsiyum kalori emilimini sağlıyor. Bu nedenle kahvenizi sütlü ya da kalsiyum içeren gıdalarla içtiğinizde sadece 300 mg kafein alırsınız, 500 mg atılır.

7. Organik gıdaları tercih edin
Kepekli ve ya tahıllı ekmekleri, lifli gıdaları tercih edin.

8. Yıkanmış, doğranmış sebzeleri alın
Evet biraz fazla ödeyebilirsiniz ancak enerji için düşük kalorili bu sebzeleri tüketebilirsiniz. Sebzeleri hemen ulaşabileceğiniz yerlere koyun. böylece birşeyler yemek istediğinizde diğer kalorili seçeneklerden uzak durabilirsiniz.

9. Akşam yemeğine ne yiyeceğinize karar vererek çıkın
Restorana gittiğinizde ne yemek istediğinize düşünerek karar verin. Acele etmeyin, küçük porsiyonlu,doyurucu ancak az kalorili yiyecekleri yiyin.

10. Öğleden sonra saat 15:00′de bir şeyler atıştırmayı unutmayın.
150 kalorilik bir atıştırma daha sonra yenilebilecek 400 kaloriyi önler. Avuç içi kadar fındık, ceviz, badem gibi çerezler ya da bir dilim peynir gibi atıştırmalıklar yaklaşık 170 kaloridir.

11. Sebze ve meyverli kabuklarıyla tüketin
Elma, armut, salatalık gibi meyve ve sebzelerin kabukları lif açısından zengindir. Hatta portakalı bile kabuğunun tamamını soymadan beyaz yerini bırakarak yiyebilirsiniz.

12. Sadece tek elle yiyin ve için
Eğer bir partideyseniz bir eilinizde içecek diğer elinizle çerez tüketmeye çalışmayın. Sağ elinizle içip yerseniz daha az yiyip içersiniz.

13. Tabakta beslenin
Kavanozdan, kutudan ya da dev kaselerden yemeyin. Gıdaları tabağınıza alarak beslenin. Böylece daha az yersiniz.

14. Ellerinizi meşgul edin
Stresliyken birşeyler yememenin en iyi yolu ellerinizi başka işlerle meşgul etmek. Bir paket cips yemek yerine örgü örerek stres atabilirsiniz. Resim yapmak, ağaçla ilgilenmek gibi işlerde sizi meşgul edebilir.

15. 10 öğün yiyin
Eğer iş ya da farklı denenlerle stres yaşıyorsanız, düşüncelerinizi kontrol edemiyorsanız, çok acıkmış hissedebilirsiniz.Bu durumda birşeyler yedikten 10 dakika sonra yine aç hissedebilirsiniz. Bu durumda günde 10 defa tüketebileceğiniz sebze ve meyveleri belirleyin ve bunları yiyin.

16. Dondurma yemek için dışarı çıkın
Dondurmalı soğuk pastalar, cipsler ya da paket dondurmalar yemek yerine dışarı çıkın. Eve bu tür kilo aldıracak yiyecekler almayın. Böylece canınız dondurma yemek istediğinde bir kutu yerine sadece bir külah dondurma yersiniz.

17. Salata yiyerek başlayın
Öğle yemeğine salata yiyerek başlayanların yüzde 12 daha az kalori aldıkları belirlenmiş. Bu neden le öğleyin krem şantili yiyeceklerden uzak durun ve yemeğe salata yiyerek başlayın.

18. Kremadan uzak durun
Burger ya da sandviç yediğinizde mayonez, ketçap ya da krema koydurmayın. Bu tür servis edilenlerin kremalarını bıçakla üzerinden alın. Böylece yarım kalori daha az almış olursunuz.

19. Ekmek almayın
Ekmek uzatanlara gülümseyerek teşekkür edin ve hayır deyin.

20. Bazen çılgın olun
Hiçbirşey yememek sizi zayıflatmayacak ya da mutlu etmeyecek. Haftada bir ya da iki öğünde yemek istediğiniz herşeyi yiyerek kendinizi ödüllendirin.



Mide küçültme egzersizleri

    Kalçalarınızın ve karnınızın genişliği sizi rahatsız ediyor mu? Birçok kadının ortak derdi olan kalça ve karın problemi için, Dr Gürkan Kubilay’dan 2 günlük diyet programı ile kalça ve göbeğinizi eritebilirsiniz. Diyete başladığınız yolculuğunuzda başarılar dileriz.

1.GÜN

Meyve suyu ve süt ile karıştırılmış mısır gevreği

1 dilim kepek ekmeği, örgü peyniri

4–5 adet zeytin

ARA ÖĞÜN

Yeşil elma (özellikle yeşil olacak)

ÖĞLEN

2 dilim ıspanaklı börek, salata (turp, kırmızı soğan, marul, maydanoz ile yapılmış)

1 bardak domates suyu ve bir dilim buğday ekmeği

ARA ÖĞÜN

Ananas 1 dilim

AKŞAM

2 Adet kırmızıbiber dolması, dilediğince çoban salata(domates ve salatalıkla yapılmış)

Bir dilim kepek ekmeği

GECE

Yeşil çay

2. GÜN

1 Tatlı kaşığı ile bal ile karıştırılmış müsli, greyfurt suyu ,örgü peyniri

ARA ÖĞÜN

1 Avuç Fındık


ÖĞLE

1 orta boy ızgara olarak yapılmış lüfer, salata

ARA ÖĞÜN

1 Avuç ceviz

AKŞAM

3–4 Adet beyaz lahana sarması, 1 tatlı kaşığı kanola yağıyla yapılmış soğan ve domatesten yapılan çoban salatası

GECE

1 Bardak muzlu süt



Yo-Yo Diyeti

   Farklı bir zayıflama diyeti ile karşınızdayız. Yo-Yo diyeti, bir çok çevre tarafından sıklıkla kullanılan ve genellikle memnun kalınan bir diyet programıdır. Diyetin temel kuralı ise sabırdır. Bu yazımızda size Yo-Yo diyetini tanımlıyoruz.

   Bu güne kadar denediğiniz diyetler işe yaramadı mı ? Yaptığınız diyetlerin neticesinde mutlaka kilo vermişsinizdir fakat daha sonra kilolarınızı tekrar geri mi aldınız ? Yo-yo diyetinden bahsetmeden önce, diyetlerin işe yarayabilmesi için programa sadık kalmanızı ve sabırlı olabilmenizi öneriyoruz!
Kilo alımıyla sonuçlanan kilo verme çabaları yo- yo diyetini daha çok ön plana çıkarmıştır. Yo- yo diyeti genellikle yapılan diyetlerden sonra alınan kilolardan kurtulmak için yapılır. Ama yo-yo diyetinin insan sağlığı üzerinde olumsuz etkileri olduğu düşünülmektedir.

Yo –yo diyeti ve bağışıklık

114 aşırı kilolu kadınla yapılan bir araştırma geçmişte sürekli kilo alıp verme durumuyla şimdiki bağışıklık sistemi durumu arasında bir bağlantı olup olmadığını saptamak amacıyla yapılmıştır.

Kadınlardan bazıları son 20 yılda tam olarak neler olup bittiğini hatırlayamasa da genel olarak sürekli kilo alıp veren kadınların sağlık problemleri olduğu anlaşılmıştır.

Yo –yo diyeti ve sürekli kilo alımı

Uzmanlar sürekli kilo verip daha sonradan alan kişilerin kilo kontrol mekanizmalarına zarar vereceği konusunda şüphelidir. Yapılan araştırmalar sonucunda da bir diyetle kilo verip daha sonradan alan kadınların hayatlarının geri kalan kısmında daha çok kilo aldıkları anlaşılmıştır.

Buradan da anlaşılacağı gibi sıkı bir diyet yapıp 10 kilo verip daha sonra 5 kilo alırsanız bu sonradan daha çok kilo almanıza sebep olabilir.

Yo – yo diyeti ve hipertansiyon

Yo- yo diyeti yapan kişilerin normal kişilere göre hipertansiyona yakalanma riskleri daha fazladır. Sürekli kilo alıp veren kişilerin bu gibi durumlar yaşaması normaldir.

Tüm sonuçlar olumsuz değildir


Yo- yo diyetinin her zaman olumsuz sonuçlar doğuracağı kesin değildir. Yo- yo diyetinin kalp hastalıklarına riskini arttırdığına ya da bazı durumlarda kişinin ölümüne sebep olduğuna dair kesin kanıt yoktur. Bazı kişilerde olumlu sonuçlar verebilir.

Yo- yo döngüsü ile ilgili neler yapılabilir?

Sürekli kilo verip almaktan bıktıysanız bu döngünün üstesinden gelmek için aşağıdakileri iyi okuyun ve uygulayın:

Yaşam tarzınızı tamamen değiştirmeyi deneyin. Kilo verdikten sonra kilo alacağınızı düşünüp umutsuzluğa kapılmayın. Diyet yapıyorsanız diyetin süresi bittiğinde bırakmayın. Sağlıklı bir diyetse yaşamınızın sonuna kadar uygulayın.
Spor yapmaya devam edin. Kilo verdikten sonra spor sayesinde verdiğiniz kiloları geri almaktan kurtulabilirsiniz. Egzersiz sizi birçok hastalığa karşı da korur.



    Akdeniz diyeti tam olarak sebze ve meyve sevenlerin diyedir diyebiliriz. Harika bir diyet olan bu yöntem ile hem sağlıklı kilo verir hem de fazla kilolarınızdan kalıcı olarak kurtulursunuz. Her ne kadar bünyeden bünyeye değişse de Akdeniz diyetinde kişiye bir ayda 5 kilo verdirmeyi hedefleyen bu diyet sizlere bol bol yeşillik sunacak.

    Elbette Akdeniz diyetinde sadece sebze yok. Ara ara et ürünleri de sizlere sunuluyor. Bunların yanı sıra ara öğünlerde ceviz badem gibi kuruyemiş olan ama enerji veren gıdalarda yeniliyor. Hem sağlıklı besleniyor hm de gerekli olan mineral ve vitaminleri de tüketerek hiçbir sarsıntı geçirmeden zayıflamanız hedefleniyor.

    Sizlerde Akdeniz diyeti ‘ni daha önce denemedi iseniz mutlaka deneyin deriz. Umuyoruz ki sizlerde en kısa sürede kilonuzu vereceksiniz.

    İlk ay sonunda gördüğünüz sonuca sizde ulaşamayacak ve en zor kiloların nasıl gittiğine tanık olacaksınız.  O halde hemen diyete başlayın ve yaz bitmeden harika bir vücut ile tüm plajlarda kendinizi göstermeyi başarın.  Kilolara elveda demeye başlayın.

PAZARTESİ

Kahvaltı: İki dilim kepek ekmeği, bir dilim tuzsuz ak peynir ve istediğiniz kadar domates, salatalık yiyebilirsiniz. Kahvaltıda beş tuzsuz zeytin, dört fındık, bir ceviz, üç badem, bir kivi veya bir ufak elma da bulunabilir.

Öğle: öğleyi bir adet simit, söğüş domates ve salatalık ve bir bardak ayran ile bitirmelisiniz.

Akşam: Et sote ve salata akşam yemeğinizi oluşturuyor.


SALI 

Kahvaltı: İki dilim kepek ekmeği, bir dilim tuzsuz ak peynir ve istediğiniz kadar domates, salatalık yiyebilirsiniz. Kahvaltıda beş tuzsuz zeytin,dört fındık, bir ceviz, üç badem, bir kivi veya bir ufak elma da bulunabilir.

Öğle: öğleyi bir adet simit, söğüş domates ve salatalık ve bir bardak ayran ile bitirmelisiniz.

Akşam: Akşam yemeğiniz kıymalı ıspanak yanında iki çorba kaşığı yoğurt ve salata

ÇARŞAMBA

Kahvaltı: iki dilim kepek ekmeği, bir dilim tuzsuz ak peynir ve istediğiniz kadar domates, salatalık yiyebilirsiniz. Kahvaltıda beş tuzsuz zeytin,dört fındık, bir ceviz, üç badem, bir kivi veya bir ufak elma da bulunabilir.

Öğle: öğlen, peynirli sandviç, söğüş domates ve salatalık ve bir bardak ayran tüketebilirsiniz.

Akşam: Akşam yemeğiniz etli taze fasulye ve salata

PERŞEMBE

Kahvaltı: iki dilim kepek ekmeği, bir dilim tuzsuz ak peynir ve istediğiniz kadar domates, salatalık yiyebilirsiniz. Kahvaltıda beş tuzsuz zeytin,dört fındık, bir ceviz, üç badem, bir kivi veya bir ufak elma da bulunabilir.

Öğle: Yarım kilo meyve

Akşam: Akşam yemeğinde peynirli ve mantarlı makarna yanında salata

CUMA 

Kahvaltı: İki dilim kepek ekmeği, bir dilim tuzsuz ak peynir ve istediğiniz kadar domates, salatalık yiyebilirsiniz. Kahvaltıda beş tuzsuz zeytin,dört fındık, bir ceviz, üç badem, bir kivi veya bir ufak elma da bulunabilir.

Öğle: Yarım kilo meyve

Akşam: Akşam yemeğinde ise sebzeli tavuk ve yanında salata

CUMARTESİ 

Kahvaltı: İki dilim kepek ekmeği, bir dilim tuzsuz ak peynir ve istediğiniz kadar domates, salatalık yiyebilirsiniz. Kahvaltıda beş tuzsuz zeytin,dört fındık, bir ceviz, üç badem, bir kivi veya bir ufak elma da bulunabilir.

Öğle: Peynirli sandviç, söğüş domates ve salatalık ve bir bardak ayran tüketebilirsiniz.

Akşam: Akşam yemeğinde güzel 1 ızgara balık ve salata


PAZAR

Kahvaltı: İki dilim kepek ekmeği, bir dilim tuzsuz ak peynir ve istediğiniz kadar domates, salatalık yiyebilirsiniz. Kahvaltıda beş tuzsuz zeytin,dört fındık, bir ceviz, üç badem, bir kivi veya bir ufak elma da bulunabilir.

Öğle: Peynirli ve mantarlı omlet yanında salata yiyebilir, sıkma portakal suyu içebilirsiniz.

Akşam: Akşam yemeğinizi güveçte mantarlı pirinç pilavı, bir kâse cacık ve salata şenlendirsin.




    İbrahim Saraçoğlu lahana çorbası diyeti ‘ni duydu iseniz büyük bir inanma gücü ile yapmanızı öneririz. Özellikle çok kısa zamanda kilo verdiren bu diyet ayrıca toksinleri ve şişlikleri indirmede de çok başarı olarak bulunuyor. Kötü olan tek yanı ise tadının çok lezzetli olmamasıdır. Özellikle lahana sevmeyenler için tam bir işkence olabilir ama unutmayın kısa bir süre dayanacak ve daha sonra kutuluyor olacaksınız.

    Lahana normal zamanda da sık sık tek başına tüketebilirsiniz. Her zaman faydalı ve yağları eritici bir özelliğe sahiptir. Büyük ve yaprakları olan bu sebze oldukça bereketli ve uzun süre giden bir sebze olarak da ev hanımlarının gözdesi halindedir.

    Lahana çorbasına isterseniz baharatlarda ekleyerek damak tadınıza yakın bir hale getirebilirsiniz. Dilerseniz püre haline getirip yiyin ya da normal çorba karışımını ezmeden kaşıklayarak da yemeniz mümkün. Sizler damak zevkinize göre biraz düzenleyerek yiyebilirsiniz. Unutmayın ki bu süreçler hiç iç açıcı olmasa da ilerisi için oldukça olumludur. Size kilo verdirecek ve sağlıklı olmanızı sağlayacaktır.

Lahana Çorbası Malzemeleri;


  • 5 adet taze soğan
  • 1- 2 taze domates veya domates konservesi
  • 1 büyük beyaz lahana
  • 2 adet yeşil salça biberi (salçalık biberin yeşil olanı)
  • 1 demet maydanoz
  • 1 tane kereviz


Yapılışı: Tüm sebzeleri ufak ufak doğradıktan sonra çorba olacak biçimde su ilave edip düdüklü tencerede pişirin. Ardından isterseniz blenderdan geçirerek krema kıvamına getirebilirsiniz.

Pazartesi: İstediğiniz kadar meyve (muz hariç) ve özel çorba

Salı: İstediğiniz kadar sebze (baklagiller hariç) ve özel çorba

Çarşamba: İstediğiniz kadar sebze, meyve ve özel çorba

Perşembe: 5 tane muz, 4 bardak süt ve özel çorba

Cuma: 300 gr. kırmızı et, 6 tane domates, özel çorba

Cumartesi: İstediğiniz kadar yağsız kırmızı et, özel çorba

Pazar: Esmer pirinç, istediğiniz kadar sebze, meyve suyu ve özel çorba

    Özellikle Türk tipi kadınların en rahatsız olduğu bölgeler kalça ve basen bölgeleridir. Kilo alımlar daha çok bu bölgede oluşur ev bunun sonucunda ise selülit oluşumları baş gösterir. Peki, kalça ve basen eriten diyet listesi ne kadar sağlıklıdır ve kilo verdirir mi?

    Sizlerde bu bölgelerinizden şikâyetçi iseniz özel bir diyet sayesinde fazlalıklardan kurtulabilirsiniz. Şunu unutmayın ki en inatçı olan bölgeler kalça ve basen bölgeleridir. Bu sebeple hemen sonuç alamaz iseniz üzülmeyin en kısa zaman diliminde yavaş yavaş verecek ve büyük ilerleme göreceksiniz.

    Basen bölgeleriniz eritmek için ayrıca özel jimnastik hareketlerde yapabilir ve destek verebilirsiniz. Birçok internet sayfası bu bölgeler için en doğru hareketleri göstermekte ve sizlere yardımcı olmaktadırlar. Sizlerde kilo vermek için artık çok zorlanmayın ve spor ile diyeti aynı andan yaparak en kısa zaman diliminde fazlalıklarınızdan kurtulup kendinizi hem mutlu hem de sağlıklı hissedin. Unutmayın kilo hem psikolojik hem de sağlık açısından insanları büyük ve derinden yaralar.


Kalça ve basen eriten diyet listesin de dikkat etmeniz gerekenler:

  • Sık sık egzersiz yapmaya özen gösterin.
  • Günlük yaşamda bol sıvı tüketin, gazlı içeceklerden uzak durun.
  • Yağlı ve ağır gıdalardan uzak durun.
  • Beyaz şeker ve un kullanmamaya özen gösterin.
  • Cips ve aşırı kalorili-yağlı kuruyemişlerden uzak durunuz.
  • Basen ve kalça eriten diyetlerde en çok dikkat edilmesi gereken nokta şüphesiz ki bol bol egzersiz yapmaktan geçiyor. Kalça ve basen bölgesindeki yağları harekete geçirecek egzersizler daha güzel sonuçlar almanızı sağlayacaktır.


Pazartesi

Kahvaltı: 1 porsiyon olacak şekilde hazırlamış olduğunuz musliden 1fincan süt ısteğe bağlı olarak dilimlenmiş yarım muzda ılave edebilirsiniz.
Saat 11.00’de : 1 elma
Öğle: 1 porsiyon musli ıle beraber yanında yarım muz
Öğleden sonra: 1 avuç kadar kuru üzüm
Akşam: 1 parça göğüs ızgara veya tavuk kanat, yeşil salata ve 1 meyve
Yemekten ıki saat sonra: 1 portakal

Salı

Kahvaltıda: 1 porsiyon olacak şekilde hazırlamış olduğunuz musliden 1fincan süt ısteğe bağlı olarak dilimlenmiş yarım muzda ılave edebilirsiniz.
Saat 11.00’de: 1 elma
Öğle: 1 porsiyon musli ıle beraber yanında yarım muz
Öğleden sonra: 1 avuç kadar kuru üzüm
Akşam: iki yumurta ıle yapılan omlet, rendelenmiş havuç ve domates.
Yemekten ıki saat sonra: 1 portakal

Çarşamba

Kahvaltıda: 1 porsiyon olacak şekilde hazırlamış olduğunuz musliden 1fincan süt ısteğe bağlı olarak dilimlenmiş yarım muzda ılaveedebilirsiniz.
Saat 11.00’de: 1 elma
Öğle: 1 porsiyon musli ıle beraber yanında yarım muz
Öğleden sonra: 1 avuç kadar kuru üzüm
Akşam: 1 çay fincanı kadar yer tutan spagetti ve 1 meyve.
Yemekten ıki saat sonra: 1 portakal

Perşembe

Kahvaltıda: 1 porsiyon olacak şekilde hazırlamış olduğunuz musliden 1fincan süt ısteğe bağlı olarak dilimlenmiş yarım muzda ılave edebilirsiniz.
Saat 11.00’de: 1 elma
Öğle: 1 porsiyon musli ıle beraber yanında yarım muz
Öğleden sonra: 1 avuç kadar kuru üzüm
Akşam: ince 1 parça tavuk göğsü ve yanında haşlanmış havuç. isteğe göre yanında haşlanmış brokoli de yiyebilirsiniz.
Yemekten ıki saat sonra: 1 portakal


Cuma

Kahvaltıda: 1 porsiyon olacak şekilde hazırlamış olduğunuz musliden 1fincan süt ısteğe bağlı olarak dilimlenmiş yarım muzda ılave edebilirsiniz.
Saat 11.00’de: 1 elma
Öğle: 1 porsiyon musli ıle beraber yanında yarım muz
Öğleden sonra: 1 avuç kadar kuru üzüm
Akşam: Ton balık ıle hazırlanan yeşil salata. Yanında sert pişmiş bir adetyumurta ve 1 meyve.
Yemekten ıki saat sonra: 1 portakal


Kilo Veremiyorum Neden ?

    Mutsuz bir zayıflama yolcusu olmak istemiyorsanız anlatılanların sizinle ilgili olup olmadığına daha çok dikkat gösterin. Aklınıza takılan soruların çoğunun yanıtını da önceki başarısızlıklarınızın nedenlerini de bu yazıda bulabileceğinizi umuyorum.

Hormonlar: Gizli kilo sabotajcıları

    Kilo yönetimi programına başlayan hastalarımıza neredeyse ezberletmeye çalıştığımız bir cümle var: Kilo kaybını değil yaşam tarzınızı değiştirmeyi hedefleyin. Eğer kilo kaybına odaklanırsanız ve hele bir de yağlardan kurtulmanın aynı hızda devam edeceğini sanırsanız bir süre sonra hayal kırıklığına uğrarsınız. Vücudunuz özenle biriktirdiği yağlarını kaybetmekten pek hoşlanmaz. Kilo almaya karşı herhangi bir direnç göstermeyen bedenimizin kilo kaybına gösterdiği tepki traji-komik bir davranıştır. Bu davranıştan “tutumlu genler”in sorumlu olduğunu daha önce yazmıştık. Buzul çağındaki uzun açlık dönemlerinde insan genlerinde oluşan değişikliklerin ürettiği bu tutumlu genler -herhangi bir açlık, kıtlık ihtimaline karşı- vücudun yağ kaybını engellemektedir. Vücudunuz bunu başaracak pek çok sistem ve kimyasalla donatılmıştır.

İlk yanıtı tiroit bezi veriyor

    İlk yanıt tiroit hormonları aracılığıyla verilir. Siz kilo vermeye başlayınca bedeninizde üretilen T4 hormonunun T3 hormonuna dönüşmesi bozulmakta, bir tiroit hormonu yetersizliği ortaya çıkmaktadır. Tiroit hormonu yetersizliğinin daha yavaş çalışan, daha az enerji harcayan bir metabolik süreç oluşturduğunu yani metabolizmanızı tembelleştirdiğini daha önce de hatırlatmıştık. Kilo kaybı sürecinde bir süre sonra ortaya çıkan yavaşlamanın başka nedenleri de var. Bunların da çoğu hormonal savunma mekanizmalarıdır. Vücudunuz leptin, oreksin, ghrelin, insülin, kortizol gibi hormonları salgılama süreçlerinde yaptığı değişikliklerde yağ kaybını önlemeye çalışır. Kısacası eğer bir kilo kaybı süreci planlıyorsanız vücudunuzda şu veya bu şekilde yaşayacağınız metabolik ve hormonal bazı kavgalara hazır olmalısınız.

Siz de mutsuz bir “kronik diyetçi” olmayın

    “Kilo kaybedemiyorum” diye üzülen hastaların yaptıkları en önemli yanlış, beslenme hatalarıdır. Kilo kaybı için uzun süre aç kalan, düzensiz yemek yiyen, besin dengelerini bozan diyetlerle metabolizmasını alt üst eden, bütün gün aç kalıp akşam saatlerinde sürekli buzdolabını ziyaret eden -hatta bu ziyaretlerini gece tatlı uykusunu bölerek sürdüren-, kilo vermeye çalışmasına rağmen hálá karbonhidratı fazla, şekerden zengin, besin yükü fazla besinler tüketerek, kafeinli içecekler ve diyet ürünlerle hipoglisemi nöbetlerini tetikleyen pek çok müzmin diyetçi(!) tanıdım. Her şeyi bildiklerini ve her yolu denediklerini ama kilo kaybını bir türlü beceremediklerini anlatırken bile ümitsiz ve yorgundular. Üzülerek belirtelim ki kronik diyetçilerin üretiminde onlar kadar yanlış diyet programlarının, ticari diyet merkezlerinin, kuşkulu diyet ürünlerinin, tehlikeli, zararlı ve etkisiz diyet haplarının ve bu işi sadece kazanç amacıyla yapan sözde uzmanların da rolü var.


Sadece “yememek” işi çözmüyor

    Vücudunuzun kilo kaybına direnmesinin ikinci önemli nedeni çok önemli bir şeyin, daha aktif bir yaşam tarzı geliştirme yani daha fazla bedensel egzersizin unutulmasıdır. Hareket sürenizin yoğunluk ve sıklığını artırmadan, vücudunuzu eskisinden daha çok kalori harcayan bir araç haline getirmeden yağ kaybını başarmanız, başarsanız bile bu başarıyı istediğiniz hıza ulaştırmanız, sürdürmeniz ya da korumanız pek mümkün olmaz. Bedensel aktivite yaktığı kalorilerin yanında istirahat metabolizma hızınızı da artırarak kilo kaybınızı destekleyecektir.


Diyetle İlgili En Çok Sorulan Sorular


Diyet yaparken karşılaştığımız sorunlardan biri de, neyi ne kadar yiyeceğimiz. Günlük almamız gereken kalori ve yağ miktarından, karnımız açlıktan kazındığında ne yiyeceğimize ya da kalsiyum ihtiyacımızı mutlaka sütten mi alacağımıza kadar pek çok soru aklımızı kurcalar.

İşte, diyetle ilgili en çok sorulan sorular ve diyetisyenlerin verdikleri yanıtlar:


1- Yumurta kolesterol açısından kötü mü?: Diyetisyenlerin verdikleri bilgiye göre, yumurta tüketiminde ölçülü olduğunuz sürece hayır. Yumurta, vücudunuz için gerekli olan protein, K vitamini, riboflavin ve selenyumu sağlamak için mükemmel bir kaynak. Yapılan araştırmalar, yumurta sarısının 213 mg kolestrol içeriyor olmasına karşın, haftada 2 adet yumurta yemenin kandaki kolesterol düzeyi üzerinde hiçbir olumsuz etkide bulunmadığını gösteriyor.

2- Günde kaç kalori almalıyım?: Öncelikle, dengeli bir beslenme programı uygulayarak vücudunuzdaki her yarım kilo için 10 kalori almalısınız. Buna, günlük aktivite durumunuza göre, 400-700 kalori daha eklemelisiniz. Sözgelimi 65 kiloda aktif bir kadının günlük alması gerekli kalori miktarı 2000 civarındadır ve bu kişinin, haftada bir kilo vermek istediğinde, günlük kalori miktarından 500 kalori daha az beslenmesi yeterlidir. Eğer siz daha kalıcı çözümler istiyorsanız, diyetiniz boyunca günlük kalori miktarından 250 kalori indirin ve 250 kaloriyi yaktıracak kadar da egzersiz yapın.

3- Kilo vermek isterken günlük almam gereken ortalama yağ miktarı ne kadardır?: Yapılan araştırmalar gösteriyor ki, günlük aldığınız kalori miktarının yüzde 15'i, diyet yapıyor olun veya olmayın her iki halde de yağlardan sağlanıyor. Bu miktar; kalp krizi, obezite ve diyabet riskini en aza indirmek için yeterli. Sözgelimi, bin 500 kalorilik bir diyet yapıyorsanız alabileceğiniz yağ miktarı 50 gramla sınırlı.

4- Karbonhidrat niçin egzersiz için de büyük önem taşır?: Vücudumuzda glikojen olarak depolanan karbonhidratlar, kas gücünü arttırmada son derece önemli rol oynar. Ayrıca, aşırı olmamak kaydıyla vücudumuzda depoladığımız yağlar da aynı etkiyi gösterir. Kas gelişiminde önemli rol oynayan glikojeni vücudunuza tedarik edebilmek için, egzersiz çalışmalarınız sonrası karbonhidrat içeren yiyeceklerden yemelisiniz. Mesela 90 dakikalık bir egzersiz sonrası, fırınlanmış patates, bir porsiyon meyve veya kepekli krakerler iyi birer seçim.

5- Kahvede bulunan kafein kemiklerimi zayıflatır mı?: Diyetisyenlerin verdikleri bilgiye göre, hayır. Çok aşırı miktarda kahve içmiyorsanız böyle bir durum söz konusu değil. Gene de kafeinin kemikleriniz üzerindeki zararlı etkilerinden endişe duyuyorsanız, kahvenizi sütle içmeyi deneyin.

6- Yüksek tansiyon problemim yoksa tuza dikkat emmeme gerek var mı?: Tuz, şeker ve un, üç zararlı beyaz. Bu nedenle, kullanacağınız tuz hep az olmalı.

7- Besleyici değerleri bakımından vücudum için en yararlı 5 sebze hangisi?: İster koyu yeşil olsun isterse kırmızı, isterse portakal rengi veya sarı, bütün sebzeler harika birer besleyici ve vücudumuzu hastalıklara karşı dirençli hale getiriyorlar. Diyetisyenlerin verdikleri bilgiye göre, herbirinin ayrı yararları olmakla birlikte, düzenli olarak alındıklarında vücudumuz için en yararlı sebzeler şunlar:
Ispanak, iyi bir folik asit kaynağı, kansere karşı koruyucu etkisi var, A vitamini ve kalsiyum içeriyor; havuç, mükemmel bir A vitamini kaynağı; tatlı patates, A ve C vitaminleri içeriyor; brokoli, A ve C vitaminleri ile folik asit içeriyor; sarımsak, kansere karşı etkili pitokimyasallar içeriyor.

8- Hangi yiyecekler kolestrolü düşürür?: Lif bakımından zengin sebzeler, sözgelimi yulaf, fasulye ve soyalı besinler, kolesterolü düşürüyor. Bunlar, kandaki kolesterol miktarını dengeleyici özelliğe sahip bulunuyor. Kolesterolünüz yüksekse, özellikle az yağ içeren bir diyet yapmalısınız. Aldığınız yağ miktarını azaltmak için meyve ve sebze ağırlıklı öğünler yemelisiniz ve kırmızı eti azaltmalısınız. Ayrıca süt ve süt ürünlerinden de yağsız olanları tercih etmelisiniz.

9- Günde 8 bardak su içmek neden önemli?: Vücudumuzda oluşan en temel kimyasal reaksiyonların tümü suya gereksinim duyar. Su; sindirimde, metabolizmanın düzenlenmesinde, vücut ısısının ayarlanmasında, kan basıncında ve fitness performansında direkt etkilidir.

10- Karnım açlıktan kazındığında bunu nasıl giderebilirim?: Bunu tamamen geçiremezsiniz; fakat kendinize en zararsız biçimde üstesinden gelebilirsiniz. Bunun için, diyetisyenlerin belirledikleri stratejilerden birini deneyebilirsiniz. Dilediğiniz yiyecekten ufak miktarlarda yiyerek açlığınızı gidermeye çalışın. Canınızın çektiği yiyeceklerin benzer diyet versiyonlarından deneyin. Hala açlığınızın önüne geçemediyseniz, arkadaşlarınızla birlikte olmayı ve açlığınızı aktivitelerle unutmayı deneyin.

11- Şeker şişmanlatır mı?: Diyetisyenlerin verdikleri bilgiye göre, teknik olarak yağ içermediğinden, hayır. Şeker, saf karbonhidrattan oluşur ve biz bu ihtiyacımızı aynı şekilde ekmekten, meyvelerden de karşılayabiliriz. Ama tabii ki şeker kalori içerir. Bazı şekerli yiyecekler, sözgelimi kurabiyeler ve krakerler, aynı zamanda yağ da içerir. O halde, çok fazla şekerli gıda tüketimi kısa sürede yağ birikimleri olarak vücudumuzda yerini alacaktır.

12- En sağlıklı yağ hangisi?: Zeytinyağı kesinlikle en sağlıklı olanı. Zira, doymuş yağ oranı düşe aynı etkiyi gösterir. Kas geük, doymamış yağ oranı yüksek rafine bir yağ. Göğüs kanseri riskini azalıyor ve kolesterol üzerinde kötü etkileri bulunmuyor. Margarin ve tereyağı gibi doymuş yağlar damar tıkanıklığına sebep olur ve böylece yüksek tansiyon ve kalp krizi riskini arttırır. Hidrojene bitkisel yağ gibi kimyasal reaksiyonlardan geçirilmiş yağlar da kolesterol üzerinde kötü etkilerde bulunur. Diyetisyenlerin verdikleri bilgiye göre, yumuşak doymamış margarinler diyet yaparken en uygun seçim. Eğer tereyağı konusunda ısrarcıysanız, light çeşitlerini zeytinyağı ile birlikte kullanmanızda fayda var.

13- Metabolizmayı özellikle güçlendiren yiyecekler var mı?: Diyetisyenlerin bu soruya yanıtı, hayır. Söylenildiğinin aksine, balarısı polenleri ve greyfurt da böyle bir etkide bulunmuyor. Bazı baharatlı yiyeceklerin metabolizmayı hızlandırdığı doğru olsa da, bunun vücut üzerindeki etkileri oldukça zayıf. Eğer metabolizmanızı güçlendirmek istiyorsanız, ağırlık kaldırma egzersizleri sizin için çok yararlı olacaktır. Kaslarınızı zorlayarak kaldırdığınız her yarım kilo için günde 35 kalori yakabilirsiniz.

14- Çok az yağ yemek mümkün mü?: Tıpkı bir araba gibi, vücudumuz da hareket etmek için yağa gereksinim duyar. Özel olarak yağ asitleri, hücre onarımında ve yenilemelerinde de iş görür. Et, balık, fındık gibi besinlerden aldığımız yağlar, aynı zamanda hormonları düzenleyici ve sinir sistemini güçlendirici etkilere sahip. Her ne kadar çoğu uzman günlük kalori miktarının yüzde 15'inin yağdan karşılanması gerektiği görüşünde birleşse de, yapılan son araştırmalar, yüzde 10'un da yeterli olduğunu gösteriyor.

15- Acıktığım zaman neden çekilmez bir insan oluyorum?: Kötü gününüzde olsanız dahi, dayanılmaz olmanızın sebebi, fizyolojik olarak açlığınızdan ileri geliyor olabilir. Diyetisyenlerin verdikleri bilgiye göre, vücuttaki kan şekeri düştüğünde, otomatik olarak kanınızdaki adrenalin ve daha birkaç hormonun işlevi de azalır ve bunun sonucu sinirlilik, kan basıncınızın artışıyla doğru orantılı olarak gerginlik görülebilir. Eğer sık aralıklarla azar azar yemek yemeye vakit ayıramıyorsanız, yanınızda bir meyve veya atıştıracak krakerler taşımanızda yarar var.

16- Hiçbir şey yemeyerek zayıflamak tehlikeli mi?: Bu tarz girişimler son derece tehlikeli sonuçlar doğurabilir. Vücudunuz iki günden fazla aç kaldığında, karbonhidrat ve protein gibi en temel ihtiyaçlarını kaslardan karşılamaya kalkacaktır. Ayrıca büyük su kaybına da rastlanır. Bunun sonucu olarak da baş ağrısı, baş dönmesi, sıkıntı gibi olumsuz belirtiler görülebilir. Aç kalınan süre arttıkça, oluşması muhtemel tehlikeler de daha ciddi boyutlar kazanacaktır.

17- Baharatlı yiyecekler ülser yapar mı?: Yapılan araştırmalar, peptik ülserin gerçek sebebinin mideye yerleşen bir bakteri olduğunu gösteriyor. Günümüzde ülser tedavisinde diyet yanında bu bakteriyi etkisiz hale getiren ilaçlar da kullanılıyor.

18- Izgaranın kansere yol açtığı doğru mu?: Diyetisyenlerin verdikleri bilgiye göre, direkt olarak hayır; ama kanser riskini arttırdığı doğru. Biftek, tavuk gibi et yağları kömür üzerine düştüğünde çıkan dumanın kanserojen etkileri olduğu biliniyor. Yapılan çalışmalar, mangaldan önce etleri marine etmenin bu tehlikeyi azalttığını gösteriyor. Diğer bir sağlıklı yöntem de etleri önce mikro dalgada pişirip en son mangalda çevirerek servise sunmak.

19- Gece yatmadan önce bir şeyler atıştırmak zararlı mı?: Gece yarısı yediklerinizi sindirmeniz iyice zorlaşır. Hele bir de yedikleriniz abur cubursa. Diyetisyenler, yatmadan önce bir şeyler atıştırmak istiyorsanız meyve veya bir kase yoğurt yemenizi ya da bir bardak süt içmenizi öneriyor.